7 Ocak 2016 Perşembe

FUZULİ-LEYLA İLE MECNUN

                                                       FUZULİ-LEYLA İLE MECNUN
                                                                 KÜBRA DİLSİZ
                                                        TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ


          BİRİNCİ BÖLÜM : KONUSU VE HAKKINDA GENEL BİLGİLER
    Önce Arap Halk Edebiyatında ortaya çıkan daha sonra yazıya geçerek mesnevilerin konusu haline gelen, Fars ve Türk Edebiyatı’nda da çok sık işlenen,16.yy itibaren Türk Halk Edebiyatının anonim halk hikayelerini de etkileyerek anonim bir halk hikayesine dönüşen meşhur bir aşk hikayesidir.
   Bu hikaye Arap Edebiyatı’nda ortaya çıkmasına rağmen Fars, Türk ve Urdu [1] Edebiyatı’nda daha çok sevilmiş ve üzerinde eserler oluşturulmuş, pek çok mesnevisi de yazılmış bir öykü olmuştur. ‘’ Urdu yazarları tarafından Arapça kaynaklardan ziyade Farsça’ dan aktarılan ve çeşitli şekillerde yön verilen hikaye Hint alt kıtasının adet, gelenek ve kültürünün etkisi altında kalmıştır. ‘’ [2] Arap Edebiyatı’nda gerçekten de yaşanmış bir aşk öyküsünden ortaya çıktığı sanılan bu hikayeye dair yazılan ilk mesnevilerden belki de ilki olan Nizami’nin yazdığı Leyla ile Mecnun mesnevisi ile Fuzuli’nin yazmış olduğu Leyla ile Mecnun mesnevisi yazılan mesneviler içinde en güzel olanlarıdır.
    Dünyevi bir aşkı anlatan bu hikaye Fars ve Türk Edebiyatının usta kalemleri içinde ‘’Bedensel istek ve dünyevi arzuları aşıp Tanrı’ya ulaşmayı konu edinen’’ tasavvufi bir aşk hikayesine dönüşmüştür. Leyla ile Mecnun hikayesini ilahi aşka ulaşmak şekline dönüştüren ‘’mesnevilerde tematik olarak kahramanların beşeri aşktan, ilahi aşka yönelişleri tasavvufi bir platformda ele alınır. Fuzuli’nin eserinde de Leyla ile Mecnun’un şahsında ele alınan aşk teması, belli bir şuurla tasavvufi çizgiye taşımıştır. [3]
    Leyla ile Mecnun’un aşkına ve gerçek hayatlarına dair rivayetlere göre böylesi bir olay hicretin birinci yılında Arabistan yarımadasında yaşanmıştır. ‘’ Kays ile Leyla’nın ailesi ve kabilesi Necid’ de çadırda yaşarlar. Kays ile Leyla çölde hayvan otlatırlarken birbirlerini severler. Bu sevdanın duyulması üzerine Leyla’yı Kays’ a göstermezler ve Kays için ıstıraplı bir hayat başlar . Zaman geçtikçe Kays’  ın Leyla’ya olan sevgisi daha da artar ve Kays aklını kaybeder. Aklını yitirmesi ile Mecnun lakabını alan Kays, bilinmez bir halde çölde hayvanlarla yaşamaya başlar. Onu iyileştirmek için ailesinin her girişimi sonuçsuz kalır. Leyla Mecnun’a  olan aşkına daha fazla katlanamaz ve ıstırap içinde ölür. Mecnun ‘da onun için ağıtlar yakıp aşkının acısını terennüm ederek çöllerde dolaşmaya devam eder. Nihayet bir gün çölde ölüsü bulunur. [4]

Leyla ile Mecnun hikayesi, ‘’ Arap Edebiyatında 10.yy dan itibaren ortaya çıkmış; Mecnun’a atfedilen şiirler, aralarına katılan mensur parçalarla birbirine bağlanarak, bir hikaye haline getirilerek türlü adlar altında toplanmıştır. ‘’ [5]
     Leyla ile Mecnun üzerinde ilk önemli eser Nizami’ye aittir. [6] Leyla ile Mecnun İran’da 10.yy sonralarında Kitab’ül Agani ile yayılmış, Genceli Nizami bu basit hikayeyi kurgulayarak olanlı bir hikaye şekline getirip Leyla ile Mecnun’un ilk mesnevisini kaleme almıştır. [7]Dolayısıyla yazılan tüm Leyla ile Mecnun mesnevilerinin Menbai Nizami’dir.
     Pek çok şair tarafından yazılan ve aynı temayı işleyen eserler içinde Fuzuli’nin Leyla vü Mecnun mesnevisi şairlik yönü, üslubu, ustalığı, anlatım zerafeti, lirizm ve sehli mümteni yönlerinden bir şah eser kabul edilir.
    Ali Şi’r Nevai, Edirneli Şahidi, Bihişti, Hamdullah Hamdi Ahmet Rıdvan ,Kadimi ve Celili ve Tebrizli Hakini Fuzuli’den önce Leyla vü Mecnun temasını işleyen diğer Türk şairleridir. Fuzuli ‘den sonra ise Larendeli  Hamdi , Salip, Halife, Atayi, Fa’izi , Örfi, Andelip ve Nakam bu hikayeyi işlemiş olan Türk şairleridir.

        İKİNCİ BÖLÜM : LEYLA İLE MECNUN MESNEVİSİ’NİN GENEL ÖZELLİKLERİ
    Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun mesnevisinin ‘’mef’ülü mefailün feülün ‘’ kalıbıyla yazılmıştır. Eserin yazılma tarihi 1535 ‘tir. Fuzuli bu eserini Bağdat valisi Üveys Paşa’ya takdim etmiştir. [8] Eser 3096 beyitten meydana gelmiştir. Eserin dibacesi mensur olarak yazılmıştır. Şair eseri muhtelif yerlerine gazeller ve murabbalarla serpiştirmiştir.
    Eser klasik mesnevi tertibinde yazılmıştır. Eser mensur bir giriş ile (dibace-girizgah-önsöz) başlar. Tevhid, münacat , mi’raciye, na’t, sakiname Kanuni Sultan Süleyman’a methiye , sebeb-i te’lif gibi bölümlerden sonra eserin asıl bölümüne geçilir. ‘’ Asıl vakanın nakline 436.beyitten itibaren geçer. Buradan itibaren 3 ana bölüm halinde mütalaa edilecek eser, 26 metin halkası üzerine kurulmuştur. Birbirine ustalıkla bağlanan bu metin halkaları asıl vakayı teşkil eder. Fuzuli bunlara bazı çerçeve vak’ayı teşkil eder. Bunlardan bazıları; Zeyd ile Zeyneb’in aşkı, Leyla’nın İbn-i Selama anlattığı peri masalı; İbn-i Selamın Mecnun’un bedduaları sonucunda ölmesi eserin sonunda yer alan Zeyd ‘in rüyası olarak sıralanabilir.[9]
       Eser de yer yer gazeller ve murabbalar da bulunur. ‘’Fuzuli, eserinin yazılış sebebini anlatırken İstanbullu birtakım şairlerin kendisinden bir Leyla ile Mecnun hikayesi yazmasını istediklerinde bunu bir imtihan olarak kabul ettiğini ve eserini kısa zamanda yazıp bitirdiğini söyler.
                                                     
      Fuzuli’nin bahsettiği şairler Kanuni’nin Bağdat seferine katılan Taşlıca Yahya Bey, Hayali Bey , Celalzade Mustafa Çelebi ve Üsküdarlı Aşki’ dir. ‘’[10] Bilindiği gibi Taşlıca Yahya bu sefere görevli olarak katılmış, Hayali ise Kanuni ve Pargalı İbrahim’in o yılların gözde şairidir.
     Fuzuli Leyla ile Mecnun’un klasik olay örgüsüne ve bilenen kurgusu ile ve mesnevi şeklinde ama dini –tasavvufi bir karakterle işlemiştir. ‘’Fuzuli’nin Leyla vü Mecnun’u edebiyatımızdaki en önemli lirik yapılardan biri olarak kabul edilmektedir. Şair yapıtının ilk bölümlerinde aşkın yürekte açtığı derin üzüntü halini aşıkların birbirine kavuşma isteği, aşk uğruna yapılan mücadeleryi ve tutkuyu dile getirmiştir. Ancak yapıtın ilerleyen bölümlerinde sevgiliye ulaşamamanın verdiği acının insan-ı kamile( olgun insan)giden yoldaki seyri sistemsel bir biçimde okuyucuya aktarılmıştır. Bu sürecin son basamağı da aşk ateşiyle eriyip ilahi birliğe yani Tanrı’ya kavuşmak olacaktır. ‘’
    Fuzuli, Leyla vü Mecnun’u yazarken Fars şiirinde Nizami, Hüsrev-i Dihlevi , Abdurrahman-ı Cami ,Hilali, Hatifi , Mektebi ve Süheyli gibi büyük sanatkarlarca işlenen metinlerinden yararlanmıştır. Pek çok araştırmacı Fuzuli’nin bu eserini yazarken en çok Nizami ve Hatifi’ nin eserlerinden etkilendiği üslup bakımından da bu iki şairin üslubunu  tesiri altında bu eserini yazdığı görüşündedir. Hamdullah Hamdi’nin de bir nebze de olsa Fuzuli’yi etkilemiş olabileceği düşünülebilmektedir.

         ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : LEYLA İLE MECNUN’UN ÖNEMİ
    Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun adlı eseri hep doruklarda kalmış bir şah eser olarak görülmüş ve Türk insanın gönlünde büyük bir yer tutmuştur.
 





[1] Hanif Fauq,LEYLA ve MECNUN,cilt 27;s:162
[2] Hanif Fuaq,LEYLA ve MECNUN;cilt 27;s:162
[3] Ensar KILIÇ,Fuzuli;Yaşamı,En Güzel Şiirleri,Edebi kişiliği ve Eserleri,http://simitcay.com/2013/03/22/fuzuli
[4] Pervin ÇAPAN,FUZULİ’NİN LEYLA VÜ MECNUN’UNDA TEMATİK OLARAK AŞK,http://www.turkishstudies.net/Makaleler
[5] DURMUŞ, İsmail(2003),’’Leyla ve Mecnun ‘’,İslam Ansiklopedisi, C.27,TDV,Ankara
[6] Pervin ÇAPAN,FUZULİ’NİN LEYLA VÜ MECNUN’UNDA TEMATİK OLARAK AŞK ,http://www.turkishstudies.net/Makaleler
[7] Agah Sırrı Levend, Arap, Fars ve Türk Edebiyatlarında Leyla ve Mecnun Hikayesi,s.6-7
[8] Pervin ÇAPAN, agy.s.3 (pdf)
[9] İskender Pala, LEYLA vü MECNUN,TDV İA,cilt:27 ;s.163
[10] PERVİN ÇAPAN,agy.s.4 (pdf)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder